İstanbul Eczacı Odası (İEO), Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun yaptığı açıklamaya göre, sadece İstanbul’da 40 eczanenin bir daha hizmet sunamama durumuyla karşı karşıya kalabileceğini savundu. İEO, Kurum tarafından yasaya dair hazırlanan yönetmelik taslağına, tüm eczacı odalarının katkı vermesini istedi.
Kurum tarafından il sağlık müdürlüklerine gönderilen yazıda, 31 Mayıs itibariyle serbest eczanesi bulunanların sadece devir veya nakil yapabilecekleri; iş yerini kapatanların tekrar eczane açmak istediklerinde “3 bin 500 kişiye bir eczane” ölçütüne tabi olacağı duyurulmuştu.
İEO’dan yapılan açıklamada, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun, 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’da yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 31 Mayıs 2012 tarihinden 78 gün sonra, il sağlık müdürlüklerine gönderdiği yazı ile değişen kanun maddelerini yorumlayarak birçok eczacının mağduriyetine neden olacak açıklamalarda bulunduğu ifade edildi.
“Son açıklama tuz biber oldu”
6197 sayılı Eczaneler ve Eczacılar Hakkında Kanun’da yapılan değişikliklerin 31 Mayıs 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği ve eczacı kamuoyunda büyük bir memnuniyet yarattığı anımsatılan açıklamada, şunlar dile getirildi:
“Eczacı meslek örgütlerinin yirmi yıllık hayali gerçekleşmiş ve hızla artan eczane sayısına bir kısıtlama getiren düzenleme nihayet hayata geçmişti. Kanun’un bu maddesinin tam anlamı ile yürürlüğe girmesi ve eczanelerin bir değer ifade etmesi için yasanın geçiş süreci dikkate alındığında en az altı yıla daha ihtiyaç duyulmasına rağmen, sadece bu maddenin bile yasalaşmış olması eczacılar için büyük anlam ifade ediyordu.
Ancak, Kanun ile ilgili yapılan düzenlemenin hayata geçmesinin ardından uygulamaya yönelik sorunlar yaşanmaya başladı. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun son açıklaması, yaşanan bu sorunların üzerine deyim yerindeyse tuz biber ekti. Bu açıklama ile yapılan düzenlemenin hemen ardından kapanan eczanelerin kazanılmış hakları ortadan kalkıyor ve ilk etapta sadece İstanbul’da sayıları 40’ı bulan eczaneler bir daha hizmet sunamama durumu ile karşı karşıya kalıyor. Türkiye genelindeki tüm eczaneler dikkate alındığında bu sayının çok daha artması ve yüzlerle ifade edilebilecek bir rakama ulaşması kaçınılmazdır. Ayrıca, bundan sonra değişik nedenlerle kapanma durumunda kalacak eczaneler ise sorunu daha da vahim hale getirecektir.”
Türk Eczacıları Birliğine eleştiri
Açıklamada, Türk Eczacıları Birliği (TEB)’nin, “6197 sayılı Kanun’da yapılan düzenlemeye tek başına sahip çıkarak bu taslağı eczacı odalarıyla bile paylaşmaktan kaçındığı ve yangından mal kaçırırcasına Türkiye Büyük Millet Meclisine havale ettirmeye çalıştığı” ifade edildi. Bunun eczacıların bugün yaşamaya başladıkları mağduriyetlerin bir diğer nedeni olduğu vurgulanan açıklamada, “Sonuç olarak, 6197 sayılı Kanun’da yapılan düzenleme nedeni ile bugün yaşanan ve bir çözüm bulunmadığı takdirde giderek daha fazla meslektaşımızı mağdur edecek sorunların temel nedeni, yapılan bu düzenlemede sorumluluğu olan herkesin gereken hassasiyeti tam olarak gösterememiş olmasından kaynaklanmaktadır.” denildi.
“Yönetmelik için uzlaşma sağlanmalı”
6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun’da yapılan yeni düzenlemede yer alan yeni maddelerin ne şekilde uygulanacağını gösteren yönetmeliğin, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından çıkarılmak zorunda olduğu belirtilen açıklamada, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun sürenin dolmasına üç ay kala yaptığı açıklamanın “gereksiz mağduriyetler” yaşanmasına neden olduğu bildirildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“6197 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklere ruhunu verecek olan, çıkarılacak yönetmeliktir. Bu nedenle yönetmelik eczacıların geleceği açısından büyük önem taşımaktadır ve düzenlemenin yasalaşma sürecinde yapılan uzlaşmanın yönetmeliğin hazırlanmasında da sağlanması gerekmektedir.
Kanun’da yapılan değişiklikler yürürlüğe girdikten bir süre sonra TEB, Bölge Eczacı Odalarından hazırlanacak yönetmeliğe ilişkin görüş ve önerilerini talep etmiştir. Odamız yoğun bir çalışma yaparak, tüm meslektaşlarımızın hak ve menfaatlerini gözetecek bir yönetmelik taslağı ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Ancak ortada yasanın uygulayıcısı olan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından hazırlanmış bir taslak metnin henüz eczacı kamuoyuna sunulmuş olmamasının Odalar bazında yapılacak çalışmaların bir araya gelmesini güçleştireceğini düşündüğümüzden, hazırladığımız çalışmayı henüz TEB Merkez Heyeti’ne iletmeyi uygun görmedik.”
“Taslağa eczacı odaları da katkı sağlasın”
Açıklamada, Kanun’a dair hazırlanan yönetmelik taslağının Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından TEB Merkez Heyeti’ne gönderildiği, bu taslağın TEB tarafından ivedilikle tüm eczacı odalarına gönderilmesi istendi. Açıklamada, “TEB’nin değerli yöneticilerinden, geçmişte defalarca tekrarladıkları hatayı böyle önemli bir süreçte tekrarlamamalarını ve Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun hazırladığı yönetmelik taslağını eczacı odalarıyla paylaşmalarını temenni ediyoruz. TEB Merkez Heyeti’nin geçmişteki yasa ve yönetmeliklerin taslaklarının eczacı kamuoyuyla paylaşılması konusundaki eksiklerini tekrarlamaları, yayımlanacak yönetmeliği sürekli tartışılır hale getirecek ve ardı ardına açılacak davalarla birçok maddesi iptal edilebilecektir.
TEB, eczacı tepkisinin giderek yükseldiği böylesine bir ortamda, ivedilikle, eczacı odalarının vereceği destekle, mesleğimizi yarınlara taşıyacak bir yönetmelik taslağı oluşturmalı ve bu taslağı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu yetkilileriyle yapacağı görüşmelerle bir an önce hayata geçirmelidir.”
Kaynak : http://www.medimagazin.com.tr/eczaci/genel/tr-istanbulda-40-eczane-kapanabilir-4-34-46090.html